Saturday, March 30, 2013

Vettel vs. Webber: Düşman Kardeşler

2013 Malezya Grand Prix'sine Red Bull'un takım emirleri ve Vettel'in bu emirlere uymayıp Webber'i geçerek yarışı kazanması damga vurdu. Bundan sonra takım içi ilişkilerin gerileceğini bilmek için kahin olmaya gerek yok. Bunun Red Bull için ne anlama geleceğini öğrenmek içinse sene sonuna kadar beklememiz gerekebilir. Bu yarış çok uzun süre konuşulacak gibi görünüyor. Red Bull'un bu sorunun çözüldüğüne dair açıklamaları olsa da Vettel-Webber ilişkisinde benzer sorunları her sene görüyoruz.
  • Bölüm 1: Japonya 2007
Vettel ile Webber'in ilişkisinin henüz Red Bull'da takım arkadaşı olmadan önce gerildiğini söylemek yanlış olmaz. İlk karşılaşma 2007 sezonunun ikinci yarısında Vettel Toro Rosso'da Webber Red Bull'dayken gerçekleşti. Fuji pistinde yapılan Japonya Grand Prix'sinde Red Bull için her şey çok güzel gidiyordu. Webber ile Vettel lider Hamilton'dan belirgin bir şekilde daha hızlıyken Alonso'nun kazası sonucu piste safety car girdi. Herkes startta Hamilton'ın bu ikilinin baskısı altına gireceğini düşünürken, 45. turda safety car arkasında Vettel Webber'e çarptı. Kazayla ilgili olarak Webber'in açıklaması Avustralyalı kimliğiyle örtüşen cinstendi. Yarış sonrası gözlerin Hamilton'ın sürüşüne çevrilmesi ve olayın şampiyonluk mücadelesini etkilememesi (tabii şampiyonluk mücadelesinin gerginliğiyle beraber) olayın unutulmasını sağladı. Bu kazanın en ilginç sonucuysa 2009 sezonunda Çin Grand Prix'sinde ortaya çıktı. Vettel yarışı kazanırken Red Bull'un ilk zaferini elde eden isim oldu. Bu kaza olmasaydı çok büyük ihtimalle bunu başaran Webber olacaktı.
  • Bölüm 2: Türkiye 2010
Malezya 2013'e kadar en gözde olan Vettel-Webber çekişmesi Türkiye'de yaşandı. Red Bull'lar Mclaren'lerin önünde yarışı 1. ve 2. sırada sürdürürken 40. turda Vettel'in Webber'i geçmeye çalışması ve sonrasında çarpışmaları herhalde 2010 sezonunun en akılda kalıcı sahnesiydi. Yarış sonrası, Malezya'ya olduğu gibi, takımın Vettel'i koruyup korumadığı çok tartışıldı. Bunun sebebiyse çarpışma anında Vettel ve Webber'in araçlarında farklı benzin karışımlarının kullanılıyor olmasıydı. Red Bull bunun sebebini McLaren'lerin arkasında zaman kaybeden Vettel'in benzin tasarrufuna gitmesiyle açıklasa da buna inanmayanların sayısı hiç de az değil. Bahsettiğim sebeplerle mücadelede Webber'den daha avantajlı olan ve bu şansı kaçırmak istemeyen Vettel biraz aceleci davranınca F1'de olmaması gereken tek şey (takım arkadaşlarının çarpışması) oldu. Olay (en azından benim açımdan) Vettel'in hatası da olsa, Webber'in savunmasının da olması gerekenden daha sert olduğunu söyleyebiliriz. Herhalde bunda takımın Vettel'i koruduğu fikri de etkili olmuştur. Kaza sonrası takım patronlarının Vettel'i suçlamaktan çekinmeleri, hatta Helmut Marko'nun Webber'in Vettel'e yol vermesi gerektiğini söylemesi de o dönemde bile Red Bull'un Vettel'i geleceği olarak gördüğünün açık bir kanıtı. Yarış sonrası Red Bull'un yayınladığı fotoğraf Formula 1 tarihindeki en başarılı marketing çalışmalarından biriydi.

Türkiye yarışından sonra Red Bull'un basına verdiği fotoğraf
  • Bölüm 3: İngiltere 2010
Türkiye'den sonraki Vettel-Webber çekişmesi aynı yıl İngiltere'de oldu. İngiltere Grand Prix'sine iki yeni ön kanat getiren Red Bull antremanlarda Vettel'in kanadının arızalanması sonucu zor bir tercihle karşı karşıya kaldı. Ellerinde bir kanat ve iki araç olan takım, sıralama turlarından önce Webber'in kanadını Vettel'in aracına takarak Webber'in tepkisini çekti. Burada ilginç olan nokta ise sıralama turlarından önce Vettel'in yeni kanadı beğenmesi, Webber'in ise eski ve yeni kanatlar arasında bir tercihinin olmamasıydı. Kanadın o zaman için puan sıralamasında da önde olan (ve bu kanadı tercih eden) Vettel'e verilmesi belki kimi açılardan mantıklıydı. Sorun olan nokta ise bu tip detayların yarıştan önce konuşulmamış olması ve kanadın fiziksel olarak Webber'in aracından çıkarılıp Vettel'in aracına takılmasıydı. Bu yarıştan sonra Red Bull önde olan pilotu korumayı politika olarak benimsese de, Vettel'in korunduğu ve "Altın Çocuk" olduğu algısının Formula 1 izleyenlerde yerleşmesine engel olmadı. Webber'in bunu politik olarak çok başarılı kullanmasının da bunda etkisi olduğunu kabul etmeliyiz. Yarış sonraki telsiz konuşmalarında Webber'in "David vs. Goliath" havasını yaratmasını şu cümlesinden görebiliriz: "Not bad for a number two driver"

2010 sezonunun geri kalanında bu ikili Türkiye veya İngiltere'deki gibi karşı karşıya gelmese de, arada gerilim olmadığını söylemek zor. 2010 sezonunun büyük bir kısmını önde götüren Webber sezonun sonuna doğru takımı kendi arkasında görmek isterken çok da ummadığı bir manzarayla karşılaştı. Red Bull puan olarak geride olan ama matematiksel olarak yarışın içinde olan Vettel'e eşit mücadele şansı verdi ve bu kararının meyvesini Vettel'in şampiyonluğuyla aldı. Alonso ve Ferrari'ye karşı olan bu mücadele kaybedilseydi sezon sonunda takımın yaptığı tercihler çok konuşulacaktı. Vettel'in şampiyonluğu ise Webber dahil herkesin bu kararı kabul etmesini beraberinde getirdi.

  • Bölüm 4: İngiltere 2011
2011 İngiltere Grand Prix'si Malezya'dakine çok benzeyen bir olaya sahne oldu. Lastik problemleriyle boğuşan Vettel yarışın sonlarına doğru Webber'in baskısı altına girmeye başladı. Takım tarafından aradaki farkı koruması istenen Webber ise bu talimatları dinlemeyerek Vettel'in peşine düştü. Red Bull için oldukça zorlu geçen birkaç turun ardından Vettel finişi Webber'in önünde geçmeyi başardı. Vettel'in Malezya'da bu yarışın etkisi altında kaldığını düşünmek yanlış olmaz ama muhtemelen Vettel'i daha fazla etkileyen şey geçtiğimiz sezonun son yarışıydı.
  • Bölüm 5: Brezilya 2012
Brezilya 2012'ye gelindiğinde şampiyonluk için mücadele eden 2 isim vardı: Alonso ve Vettel. Sezonun özellikle 2. yarısında Massa'nın desteğini arkasında hisseden Alonso'nun aksine Vettel'in takım arkadaşından destek görmediğini söyleyebiliriz. Aslında destek görmüyor demek durumu tam olarak anlatmaya yetmiyor. Startta Webber'in Vettel'in önüne geçmesi ve Vettel'in bunun sonucu olarak içine düştüğü durum (Senna ile çarpışması) şampiyonluğun ancak bir mucize sonucu Vettel'de kalmasını sağladı. Ben hala o darbeden sonra Vettel'in yarışı nasıl bitirebildiğini anlamakta zorluk çekiyorum. Vettel'in de takım arkadaşı şampiyonluk yarışında değilken böyle bir duruma maruz kalmasını unutacağını düşünmüyorum.
  • Bölüm 6: Malezya 2013

Yapacağım analizde Türkiye'dekinin aksine bu sefer iki pilot arasında (Christian Horner'ın da yarıştan sonra söylediği üzere) araç bakımından farklılık olmadığını kabul edeceğim. Bu nedenle de Vettel'in yaptığı atakta fiziksel olarak (motor ayarları gibi) adil olmayan bir durum olmadığını kabul etmek zorundayım. Bunun doğru olmadığı bir durumda Webber'i haklı gördüğümü söylemem gerekiyor. Ama burada takım direktörünün sözüne inanmak ve analizi buna göre yapmak gerektiğini düşünüyorum.

Öncelikle bu yarış Vettel-Webber-Red Bull ilişkisinin bundan sonraki gidişini belirleyecektir. Bu yarıştaki mücadele ve drama uzun yıllar unutulmayacaktır. Her ne kadar koşullar İngiltere 2011'e benzese de arada kimi farklar olduğunu görmek gerek. Peki bu sefer farklı olan neydi?

  1. 2011 sezonunda Vettel'in bir dünya şampiyonluğu vardı, Malezya'da ise üç. Vettel'in artık takımda daha fazla kontrol ve 1. pilotluk statüsü istediği bir gerçek. Vettel, Alonso, Raikkonen ve Hamilton'ın takımlarında 1. pilot olduklarının ve bunun da geçen senekinden daha yakın geçmesi beklenen bir sezonda önemli olduğunun farkında. Christian Horner, Adrian Newey ve Helmut Marko'nun nispeten değişen ölçülerde Vettel'in arkasında olduğunu söyleyebiliriz. Takımın patronu Dietrich Mateschitz'in ise Webber'i sevdiği bir gerçek. Bu nedenle takımdan 1. pilotluk statüsünü alamayan Vettel'in bunu kendi imkanlarıyla elde etmeye çalıştığını görüyoruz. 
  2. İngiltere'de Webber Vettel'i geçememişken, Malezya'da Vettel Webber'i geçmeyi başardı. Webber'in İngiltere'de yarıştan sonra takım emirlerini dinlemediğini belirten açıklaması takdir toplamışken Vettel'in takım emirlerini dinlemeyip Webber'i geçmesinin bu kadar tepki çekmesini Vettel'in "Altın Çocuk", Webber'in ise devlere (ki bu devler Vettel ve Red Bull oluyorlar) karşı savaşan cüce olmasıyla açıklayabiliriz.
  3. İngiltere'de Vettel lastik problemleriyle boğuşurken Malezya'da Webber'in bildiğimiz kadarıyla bir problemi yoktu. Problemi olan ise Red Bull'du. Takım geri kalan turlarda lastiklerin dayanmayacağı endişesiyle pilotları finişe getirmeyi hedeflemekten başka bir şey yapmadı. Takım emirlerini uygulatmak için, iki söz dinleyecek pilottan çok söz dinletecek bir takım direktörü gerektiğini Ross Brawn hepimize aynı yarışta gösterdi. Christian Horner'ın sorunu ise yaş ve duygusal olarak pilotlarına yakın olması.
Şimdi rolleri değişelim ve son pitstoptan Webber önde çıktıktan sonra ilk iki virajda Vettel'in Webber'i geçtiğini düşünelim. Bu durumda Webber'in Vettel'den farklı davranmayacağını İngiltere 2011 bize gösteriyor. Benim açımdan Webber ile Vettel'e karşı kamuoyundaki farklı algı (ki bunun oluşmasında Webber'in çok başarılı taktiklerini gözardı etmemek gerek) durumun bu kadar büyümesinin tek sebebi. 

Peki bundan sonra ne olacak? Webber ile Vettel ikilisinin aynı takımda kalmasının zor olacağı çok açık. Vettel 1. pilotluk statüsü isterken aslında takım arkadaşının olası desteğini kaybederek tek pilotluğa doğru ilerliyor. Sezon sonunda Massa mı, yoksa Webber mi takım arkadaşına yardımcı olmaya gönüllü olacaktır? Webber'in takımdan sezon sonunda ayrılması (belki de emekli olması) ihtimal dahilinde ancak odaklanmamız gereken bir başka nokta Vettel-Red Bull ilişkisi. Vettel'in artık kendi takımını istediği çok açık. Red Bull'un buna ne kadar istekli olduğunu tahmin etmek zor. Ama ne olursa olsun takımın güvenini tekrar kazanması gerekecektir. Yoksa bu ilişkinin başarılara rağmen uzun sürmeyeceğini düşünüyorum. 

Vettel'in son üç sezonda yaptıkları tartışılmaz. Webber'i geçerken de çok iyi iki pilotun santimetrelere sığan bir mücadelesini gördük ki bunun Formula 1'in en parlak dönemlerinden geride olmadığını kabul etmemiz gerek. Onun dışında gördüğümüz bir başka şey Prost, Senna, Schumacher'in kulübüne başarılarıyla katılan Vettel'in, acımasızlık açısından da bu kulüpteki yerini aldığıydı. Yarış sonunda üzgün olmasının tek sebebi ise takımın durumdan memnun olmamasıydı. Dilediği özür de haftasonu boyunca yaptığı en büyük hataydı.

Formula 1'de bir şampiyonluk kazanmak çok zor bir şey. Ama üç şampiyonluk kazanmak daha da zor ve bunu beceren insanların ortak yönlerinden biri de acımasızlıkları. Webber ve Rosberg Malezya'dan takımlarının ikinci pilotları olarak evlerine dönerken, Vettel'in yarışı kazandığı için içten içe mutlu olmadığını düşünmek çok zor. Formula 1'e "Baby Schumi" lakabıyla giren Vettel "New Schumi" olma yolunda... 

No comments:

Post a Comment